Geleyim Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri gel gülerek, gelirim güle güle, gene geçmişten geleceğe… giderken gezmelere güle güle, göz göre göre güzellikleri gasbetmeden, gülelim gezerken göz göze, gelemiyorsam gel, gelemiyorsan geleyim, gelecek günlerin güzelliklerini gıptayla gözleyelim, gözde galipleri gamsız günlerde görelim, geçmiş geriden gözcü gibi, galasında galibiyet güvenci… gümansız günahlarla gene gamlanalım da galayana gelsin gayenin gücü gıyabımızda da gümbür …
DevamıŞiir
Boğaz’ın Gün Batımına Hasret
Kalbime gömmüştüm sepya resimli anıları O gökyüzünün alevlerinin sızılışını Oysa gözlerimi kapayınca Yeniden yankılandı yüreğim o manzaraya… Gemiler dönüp uzaklaşıyordu dalgaların arasında Uçuşan martların kederli şarkılarıyla Gölgeler gelip geçiyordu günbatımında Tatlı rüzgârın hüzünlü tebessümüyle Nasıl unutabilirim ki Bu yüreği söküp götürsünler Zamanımın durduğu o diyara Ruhumu kazdığım o anlara! Hasrete bürünmüştü tüm varlığım Tutuşan bulutların altında Bu gece gözyaşım kimsesiz …
DevamıYüreğimle Sendeyim / Doğru Bilgi Verin Çocuklara
YÜREĞİMLE SENDEYİM Kara Kalem : Mehmet Mücahit Yurteri Dağlar gibisin. Mevsimleri gezersin. Bazen sis gibi. Bazen de yemyeşil. Hülasa sımsıcaksın, soğuk değil. Dahası bulut gibisin. Yeşilin üstüne çökersin. Sabahları çiğ atarsın. Susayan çimlere, otlara, ekine. Kırlarda koşarsın özgürce. Mevsimleri yaşarım, seninle. Her an sendeyim, yüreğimle. Bazen sese benzersin. Yüreğime vurur sözlerin. Ruhumda dalgalanır, dizelerin. Bazen tarlada, ay çiçeğisin. Güneşi takip …
DevamıOkullar Açıldı
Okullar açıldı, ders zili çaldı, Okula gitmeyen çocuk kalmasın. Öğretmen sınıfta yerini aldı, Okula gitmeyen çocuk kalmasın. Okusun, öğrensin, cahil kalmasın, Yâdların torunda yeme gelmesin. Oturup kalkacak yerini bilsin, Okula gitmeyen çocuk kalmasın. Yıksın cahilliğin köhne yönünü, Sokmasın kalbine kibir, kinini, Çocuk yaşta görebilsin önünü, Okula gitmeyen çocuk kalmasın. Elindeki silah kalemi olsun, Kâtibin yanında yerini alsın, Hukuk, adaleti gözetip …
DevamıSevgiliye Son Mısralar
Aşk sandığımız şey hayatımızın hatasıymış, Tanışmamız hazin bir sonun başlangıcıymış. Ümit TÜKENMEZ
DevamıGöç
Sen gidersen Kırlangıçların kanadında izi kalır gözyaşının Bulutların beyazına ak düşer… Hava kararır vaktinden önce, tadı kalmaz hüzünlü akşamın. Şarabın rengi ortaya saçılır, uzaklaşır kırmızısından parmak uçlarının… Dalından koparılmış hülyalar üzüm çekirdeğine öykünür Ezilir yapayalnız hece, savrulur yeşil yaprağından alfabe… Yani diyeceğim odur ki: Sen gidersen, gökyüzünde kuşlar ve yeryüzünde bakışlar tarumar olur… Belki bugün kervan geçmez köyündeyiz hâlâ, yarın …
DevamıYalnız Eylül
Gece kucakladı kalbimi İçimde yeniden dirildi gökyüzü Yıldızlar dizildi dizelerime Seni yazdım sonsuzluğa Havanın rengi küsmüş bize Bulutlar perdelemiş gökyüzünü Hangi umudun beyazı gri dolu Sensizliğin resmi dili bu havalar Sonbaharın sokaklarına yürüdüm Düştüm Eylül’ün kucağına Ağaçta çırpınan son yapraktım Hayatın içinde son umut gibi Kaldırımlar dizeler gibi Şiirler yazdım, hissetmedin İki güvercin sessizliği gibiyiz Susmak onlara aykırı sen bana …
DevamıNeden Hep Eylül
Sessizce düşen Eylül yaprakları gibi gel bana, Tane tane, olduğun gibi gir hayatıma. Usulca savrul hiç ummadığım bir anda. Sen gibi gel, Sadece bana. Umudun da ben olayım, Çaresizliğinde ki çaren de. Sen ya da Ben değil, Biz olsak yine seninle, Belki de hiç gelmeyecek bir Eylül’de. Sorma bana!.. Neden hep Eylül diye. Tülin Erol Eylül 2025/ İstanbul
DevamıBir Eylül Meselesi
Bir Eylül Meselesi Hoş geldin, on bir ayın gelincik çiçeği… Sen gelince yakıcı sıcaklar küser, bunaltıcı nem hayıflanır seni görünce. Gelişinle yüzümüzü okşayan serin rüzgâr ne zarif… Başlı başına bir mevsimin başlayan o tatlı telaşlarını öyle özledik ki! Okulların açılma heyecanı, minik öğrencilerin kitaplarını kaplama sevinci… Annelerin konserve hazırlıkları, öyle huzur ki. Ağaçlar, sararmış yapraklarını yollarımıza sererken yeniden can bulmak …
DevamıDönence
Dönence … Git artık bu şehirden, nefes alsın o rüya gökyüzünde dolaşan kara buluttur veda gelsin artık ufuk çizgisindeki beklenen kavga ise ne güzel/mutluluksa ne ala… Kaldırımlar usanmış/artık/bastığın yerden sokaklar hep uslanmış, yarattığın kederden yıkılsın ol zulmü mukadder ki/geceden misali ay ne güzel/güneş ise ne ala… Beyaz bulutlar göçer, yıldızlar gelir geçer zifirden hep ıslanmış lal dudaktadır kara yit artık …
Devamı
Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
