Ölmesin Masumlar Ölmesin masumlar, ağlamasın göz, Artıp eksilmeyen öfke durulsun. Dünyaya hükmetsin bir çift tatlı söz, Kin, nefret yerine barış kurulsun. Yok yere akmasın insanlardan kan, Gözler ağlamasın, olmasın revan. Boşanmasın ülke, kalkmasın kervan, Emperyalist güçten hesap sorulsun. Herkesin özgürlük olmalı hakkı, Kimlere kalmış ki makamla mevki? İnsanlar canından bıktı, inan ki, Sorumlular kimse ceza verilsin. Sevgiyle hoşgörü egemen olsun, …
DevamıŞiir
Bilemedim…
Bilemedim… Kara Kalem : Mehmet Mücahit Yurteri Kaç bayat ekmek üzerine mum diktik? Boğazımız hangi lokmada düğümlendi? Bilemedim! Suya bezedim aşkını, hasretini… Söküp atamadım yürekte nakşedileni… Kalbim dar geldi nefes alamadım… Yüzünde açan hangi tebessüme esir düştüm Bilemedim! Kaç gemiye gözyaşlarımı yelken yaptım? Hani hep vardın! Şiir yolunda ararken gölgeni Sensizliğin ruhumu acıtacağını… Bilemedim! Birbirimizin oltasında çırpınıp durduk… Basıp geçerken …
DevamıYaşamak
Yaşamak Müsait değilim kederlere artık!.. Kendisini kafa-göz dövmüşlüğüm bile var. Yılandan kaçar gibi kaçıyorum kasvetli insanlardan… Erdemli bir ot gibi yaşıyorum, Bir ineğin busesini bekliyorum. Vitesi boşa attım, Yokuş aşağı iniyorum, Yakındır uçurumdan uçmam, “Kim demiş ben uçamam?” diye… Denizde tükürüğümü yüzdürüyorum, Martıyla dalga dalga, dalga geçiyoruz. İstersem güneşi söndürüyorum, Dünyayı ayağımın altına alıp, Bir de ayaklarımı yıkatıyorum… Dertleri pazara …
DevamıVaroluş Sancısı
Varoluş Sancısı Yığınların siması, şehir’in kasvetini yüklenir mi? Metropol arasına sıkışan ruh, Yığınlara teslim olmaz mı? Kalabalık yolların ayak izleri; Nefesin gölgesinde sokaklara karışmaz mı? Zamanın geçtiği yolları, Durdurmak için ışıklar mı gerekli! Yaşam süresi akıp giderken sonsuzluğa; Bir selam vermek yüreği aydınlatmaz mı? Bir yere yetişmek için tüketilen çaba, Istıraplı yüreğin çarpmasını duymaz mı? Yüreğin demiri kor ateşle atarken, …
DevamıÇiçeğim
Çiçeğim Çiçeğim, sen yağmursun ağlamak senin neyine? Ayrılık yok, çünkü dereler hep akar birliğe… Şayet sen yaratıldıysan ölüm senin neyine? Fanilik faninin olsun, beka elbet bizimdir. Çiçeğim, sen güneşsin karanlık senin neyine? Yıldız yıldız kırılsan da gece senin neyine? Talan etseler de dünyayı hırs senin neyine? Dünya-ahiret onların olsun, bize aşk yeter!.. Sen mürekkepsin, kalemi kırmak senin neyine? Sen kader …
DevamıMenkıbe
Gözbebeklerin kaçınarak sakladığı o şey Bu kaçıncı can kırığının sesi göğü titreten Nefes almaya tahammülü biten ey gönül, bekle… Empati yoksunluğu değil, Olsa olsa münafıklık emareleri onlarınki. Allah demekle değil, adil olmakla erişilir menzile. Ne çok acıdı kalbimiz… Oysa altı üstü birkaç sene yaşayıp gideceğiz. Kahvenin köpüksüzünü kendimize ayırdık diye mi kırdınız? Oysa ne çok incelik saklıydı. Size insansızlığı ilham …
DevamıBir Bulutun Ardında
“En büyük ihtiyaç, çoğu zaman ihtiyaçsızlık değil… Hakça bölünmüş bir dünyadır.” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Bir Bulutun Ardında Bazen; içimde bir kıpırtı doğar, Gecenin en sessiz yerinde büyüyen bir fısıltı gibi… Bir bulut çağırır beni: Gölgesini omzuma atar, Gizli göklere doğru sürükler… Rüzgârın avuç içleriyle yüzümü okşadığı o an, Zihnimin labirentinden sıyrılıp, Kuşların hafızasında erimek isterim… …
DevamıVarsıl- Yoksul
Her akıl sahibi başka düşünür. Yoksul içten çöker boynu bükülür. Varsıllar şen şakrak olarak yürür. Dünyayı bir başka, tozpembe görür. Varsılın işi dağı aşıp gider. Fakirin daha başlamadan biter. Zenginin varlığı, katlanıp artar. Yoksul para diye, yılanı kırpar. Bu mu insanlık, bu mudur yaşamak? Biri sırça köşkte, keyif çatacak. Diğeri ekmek ardında koşacak. Birlik beraberlik nasıl olacak. Kalem isyanda, mürekkep …
DevamıŞiire Kalem Oldum
Şiir kalbin dilidir. Kalemin en uzun yolu Sensizliğin ilmik ilmik adıdır. Şiir çemberin başı ve sonu Aynı notada binlerce şarkı Aynı seste boğulmak gibidir. Şiir duvarda gezen kelimeler Zaman utanır izinden Duvarlar yıkanır sözünden. Şiir arafın kapısıdır Hep de hiç olmak gibi Sislerden doğmak gibidir. Şiir mevsim takvimi Sonbaharda yaprağın ağacı terk etmesi İlkbaharda yaprağın küllerinden doğmasıdır. Şiir ses rüzgârıdır. …
DevamıVelhasıl Aşk!
Velhasıl Aşk! Aşka sormuşlar “neredesin?” “Mekânım cennet ” demiş Dünyada aranır durursun neden? “Kovulduğumuz yer” demiş, adam… “Tamamlandığımız yer ”demiş, kadın… Yaratıldılar, tamamlandılar ve kovuldular… Değersizleştiler özlerini bulmaya çalıştılar Hep eksiktiler boşluk hissi yüreklerde… Dünyanın kalıbına uyduramadılar… İhanet, kıskançlık, öfke, şehvet, hırs… Aşkın ruhuna yakışmadı… Faninin küçük yüreğine sığmadı aşk… Saf aşk bu formda kıvamını bulamadı… Onun için kavuşamayanların masalıdır …
Devamı
Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
