Şiir

Karanlık Tekerleme

Karanlık Tekerleme Benim hayallerimle zaman cedelleşti, Hayallerim kayboldu bir zamanın izinde. Ben bir Dolunay idim o zifirde güneşti. Ne olurdu be sanki yaşasaydım dizinde. Şimdi gülmek nedir kim öğretir ki bana? Bu gecenin perdesi çekilmiş midir bugün? Sığındım kapkaranlık bir gece de bağrına, Yapamadım denizin göründüğü bir düğün. Hayallerim bırakın beni bu yolculukta Eşsiz dünya da döner bir vakte kadar …

Devamı

Gizemli Bağ

Gizemli Bağ Tanrı, İnsana “Güven senin hangi merkezinde yer edinir ” diye? sordu. İnsan, bir an ne diyeceğini bilemedi! Biraz düşünmek için zaman istedi. “Sana inanmak bundan ötesi mi var?” diye cevabı verdi. – Tanrı, “ Peki! ”dedi. -Benim yarattıklarıma güveniyor musun? -Hayır, dedi. Kendinden emin bir ses tonuyla! -Senin yaratmış oldukların canımı çok yaktı. Sana ve kendimden başkasına artık …

Devamı

Bekl-emek

Bekl-emek   Beklemek hiç büyümemek, Sadakatin kollarında büyülenmek, Ve hiçbir şeye yetişememek, Zamanın kalbine bir dağ gibi oturmak, Bir seçeneğin etrafını sıkıca düğümlemek, Emekleyerek sabır kâbesini tavaf etmek… Daha iyi seçenekleri görünce de “Eyvah!” demek. Beklemek kimi zaman büyük pişmanlıkların ocağıdır, Öyle de güzel bekleyişler vardır ki umut giyinirler, Müjdeli yıldızlarla süslerler durağı… Beklemek sabrı öğretir bize, Ondan çok şey …

Devamı

Suna / Ruh-i Mahzen

Suna … Hangi taşın toprağın sesi olayım suna çiçekler bezemiş yüce dağları ovalardan nasıl haber salayım sana yazmak kolay anlatmak zor sevgili… Hangi sevdadan esir kalayım sana güzeller yazdırmış cihan tarihi harbi nasıl sual edeyim cana-na bakmak kolay göz göze gelmek zor sevgili… Coşkun suyu aşıran dağa bak hele nasıl da dalgalı gelir hergele sevda dairesi hiç sığar mı pergele …

Devamı

Aşka Söz

Aşka Söz Ne öz bilirdim ne söz Bakışın canıma değdi Açıldı gönlüme göz Boynumu aşkına eğdi Ayrılık yağmurdan köz Damlası canımı deldi Aşkmış varlığıma töz Ben denen yokluğu sildi İlker Ko / 2c5474 Haziran 2025

Devamı

Ç-öp Çiçeği

Ç-öp Çiçeği … yavaşladı yürüyüşler ağustosa doğru tembellik öncesi eski konteyner, saksıda çiçek eğilirim taş kaldırımların önünde, durduğum olmuştur aniden yaşamak ve yaşatmak üzerine aforizmalar mum çiçeği gibi gülüşler arada sırada ç-öp çiçeği kokar ayaklarımın altındaki yer neler oluyor hayatta neler saksıya yeniden diktim bir şeyler, umarım gül-üm-ser bir zaman sonra boy verir sarmaşık olur/kauçuktan/çiçekler kauçuktan çiçek olur mu demeyin …

Devamı

Bir Avuç Vakar

Bir Avuç Vakar Mevsimi dışında yenen bir meyve gibi tatsızdı ilişkiler, Kabuğu parlak, içi kuru; ne lezzet var ne de özlem. Birbirine selam vermeyen gözlerin ardında İnsanlık, boş bir raf gibi unutulmuştu. Bu çağın insanı değildim, biliyorum. Karanlığı da, kararmış zihinleri de sevmeyeceğim. Küçük bir çocuğun avuçlarındaki merhameti aradım; Kaldırımlarda değil, kalplerde eziliyordu artık umut. Nice vakar sahipleri satıldı pazarlarda, …

Devamı

Deprem

Deprem Bizi biz yapan ne varsa kırıldı, yıkıldı, bir dev külçe halindeyiz. Dümdüz olmuş virane nefesler, sesler susmuş. Ne bir kapı gıcırtısı, ne avlu da bir sinek vızıltısı. Uzayıp giden ayakkabı, terlikler etrafa saçılmış, aralarına gizlenmiş duygular, ezilmiş. Antrede olan o altı ayaklı, döner askılık, bak bir parçası kendini nasıl da gösteriyor. Nerde ceketler, mantolar, çantalar, Biz enkaz altında kaybolan …

Devamı

Sesin Kaldığı Eşik

“İnsan bazen kapının önünde kalır; içeri girse hatıra, kalsa hasret…” Mehmet Mücahit Yurteri Sesin Kaldığı Eşik İnsan yuvasına bağlıdır, Bir çatı, bir sokak, bir şehir, Hatıraların dokunduğu duvarlar, Çocukluk kahkahasıyla büyüyen odalar… Aile; insanın ilk limanı, Bir annenin sıcak sesi, Bir babanın güven veren eli, Bir kardeşin paylaşılan ekmeğidir… Şehir; insanı hem büyütür hem yoğurur, Taş yollarında iz bırakır zaman, …

Devamı

Musalla

Musalla Soğuk taşın üstüne uzanınca büsbütün, Kaybettiğini anlarsın her şeyi bütün bütün. Bedenin sıcağından düşerdi ar tıkanlar. Yarın güneş doğsa da ısınmaz artık anlar. Gözleri gözlerimden çıkar yol aramakta. Feryadım ince ince beklemekte ramakta. Sular kuru ağaca can verince ilkbahar! Peki yıkanan beden, neden bize verdi har? Yolcu yolundaydı da yol kimin eseriydi? Kimine uzun süren yol bak kimine seriydi. …

Devamı