Durağan

Geç kaldı tüm mısralar ve heceler yorgun hala
noktayı tam yerine/koymayan el utansın
sen gençlik çağındasın, ses ver ki ses uyansın

Güç oldu tüm yolculuklar ve geceler ıssız hala
turnayı kuş yerine/koymayan gül utansın
sen çerağ ışığısın, ateş ol ki kor uyansın

Umut oldu eski çağlar ve gün aldandı zamana
sevdayı alıp koynuna/sevmeyen aşık utansın
sen ki bir gülistansın, bağbana dokunansın

Vakit geldi geçiyor, güneşsiz gün avare
sabahı katıp önüne/yürütmeyen yol utansın
gör ki nice yollar var, eskisinde durağansın

Bülent Öntaş, 20/11/2025

Bu yazıyı okudunuz mu?

Hanende

… ok gibi mısraları göndersem o sineye surları yıkılmaz ise/gedik açılır gölgede hangi baharda çiçek …