ŞİLE GEZİSİ

İnsanların hayatlarında her zaman yeni başlangıçlar olmuştur.
Benim başlangıçlarımdan biri de gezmekle ilgilidir. Gezilerime yıllar önce yaptığım bir Şile gezisiyle başlamıştım. O günden sonra, farklı zamanlarda ve çeşitli nedenlerle birçok geziye katıldım. Bunlara örnek olarak İSMEK Fotoğraf Kursu’nun düzenlediği uygulamalı fotoğraf çekim gezilerini verebilirim.
Fotoğraf çekmek ve tarihi, manevi değeri olan şehirleri, beldeleri görmek için pek çok fırsatım oldu. Bu fırsatların bazılarını değerlendirebildim.
Şile gezisi ise bunların ilkiydi. Yanlış hatırlamıyorsam, o zamanlar yaklaşık 15 yaşlarındaydım.
Şile gezisine Üsküdar’dan başladım. Son derece virajlı, yılan gibi kıvrıla kıvrıla giden Şile yollarında doğanın o güzelliğini, tabiatın muhteşem renklerini, yeşilin tonlarını, ıhlamur ağaçlarının kokusunu hâlâ hatırlıyorum.
Yolculuk, daha önce belirttiğim gibi, Üsküdar’dan sabah saat 08.30’da başlamıştı. Çevreyi ve yolu daha iyi görebilmek için cam kenarında, ön sıralarda bir koltuğu seçtiğimi hatırlıyorum.
Otobüsün hareket saati yaklaştığında yolcular yavaş yavaş yerlerine oturmaya başladılar. Benim içimde ise tarifi mümkün olmayan bir sevinç vardı. İlk defa farklı yerler görecek, ilk defa İstanbul’un dışına, kırsalına doğru yola çıkacaktım.
Otobüs hareket ettikten bir süre sonra, Şile’nin virajlı yollarında ilerliyorduk. Yol boyunca, yol kenarlarında kendi ürettikleri meyve ve sebzeleri satan köylüleri görüyordum.
Şile’ye vardığımızda saat öğle vaktini bulmuştu. Şile merkezde görüşmem gereken kişiyle görüştükten ve teslim etmem gereken evrakları verdikten sonra, otobüsün kalkış saatine kadar Şile’yi gezme fırsatım oldu. Şile sokaklarında uzun uzun dolaştım; meşhur Deniz Feneri’ni, Ağlayan Kaya’yı ve Şile’nin kumsallarını adım adım gezdim.
Dönüş yolculuğu öncesinde birkaç hediyelik eşya almak istedim. Şile bezinden yapılmış bir gömlek ve Şile Deniz Feneri maketi aldığımı hatırlıyorum.
Otobüsün hareket saati yaklaştığında, otobüsü kaçırmamak için firmanın bulunduğu meydana gittim. Yine cam kenarı bir koltuğu seçerek biletimi aldım. Otobüs saat 17.00’de İstanbul’a doğru hareket etti. Çok güzel, keyifli bir gün geçirmiş, yeni yerler görmüş olmanın mutluluğu ve bir o kadar da yorgunluğu içinde akşam eve döndüm. Yeni gezilere başlangıç yapmak düşüncesiyle odamda uzun uzun hayallere daldım ve yorgunluktan uyuya kalarak günü bitirdim.
Mustafa YILDIZ
Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
