Günümüzde İnsanlık

​Günümüzde İnsanlık


​Günümüzde her ne yana baksak insanlığımızı unutmuşçasına zulüm fışkırırken çok şükür ki iyi insanlar da var aramızda. Gerçekten de bizler, bu iyi insanların yüzü suyu hürmetine mi ayakta duruyoruz?

​İstanbul için geçerli şöyle bir söz duymuştum: “İstanbul’a gece yarısına kadar lanet yağsa, gece yarısından sonra da rahmet yağar.” Bence bu sözün anlamı şuydu: Bazı insanlar her ne kadar kin ve nefret püskürse de aramızda bulunan erenlerin dualarıyla bu durum merhamete ve sevgiye dönüşebiliyor. Yoksa hepten mahvolmuştuk…

​Fatih Sultan Mehmet Han’ın gemileri karadan yürütmesi kolay değildi. Elbette bunun arkasında sırların ötesinde bir sır yatıyordu. O güçlü sırra, o kabiliyete erebilmek kolay olmasa da en azından o insanların kıymetini bilip bu ülkeyi bizlere emanet edenlere saygılı olalım.
​Ama şuna şahit oldum ki çok iyi insanlar hâlâ aramızda yaşıyor. Bu sabah yolda yürürken bir kedi, yiyecek kavgası için telaş içinde karşıdan karşıya geçmek isterken caddenin ortasına kadar koştu. Panik içinde yürürken aracın geldiğini hissetti ve şaşkınlık içinde ne yapacağını bilemeden durdu. Sağa sola baktı, panikledi. O an dişlerimi sıktım ve “Eyvah, ezilecek!” dedim. Çok şükür ki aracın içerisindeki insaflı biriydi. Keskin fren sesi, lastiklerin ıslık sesinden belli oluyordu. Durdu ve kedinin karşıdan karşıya geçmesini bekledi. O kadar sevinmiştim ki yiyecek kavgası peşinden giderken bir can ölümden kurtulmuştu.

​Eli metr mesafede, beli bükülmüş, omuzundaki kamburdan kafası görülmeyecek derece öne düşmüş, gözlerinin feri gitmiş, ayaklarını sürükleyerek zor adımlarla yürüyen teyze, yine boğaz kaygısı ve ekmek telaşı için yan yana dizilmiş çöp konteynerlerini karıştırıp üç beş pet şişe gibi şeyleri elindeki çuvalına koydu. İş küçümsenmez, yeter ki insanoğlu çalışkan olsun; ekmeğini taştan çıkarır derler.
​O anda bakkaldan çıkan biri, sandviç arasına bir şeyler sıkıştırmıştı. Onu teyzeye uzattı. Teyze, bir ellerine bir ekmeğe baktı. Elleri çok kirli olduğu için ekmeği sırtındaki yeleğinin yakası ile tuttu. Masum bir şekilde teşekkür edercesine tebessüm etmesi, feri gitmiş nurlu gözlerinden belli oluyordu.

​Çok şükür gidiyorum; aramızda hâlâ masumiyetini koruyan iyi insanlar var. Karınca kararınca, bireysel olarak insanlığa karınca misali iyilik için su taşımalıyız. Ne zaman karıncadaki o ince sırra vakıf olabilirsek işte o zaman toplum olarak insan olmayı başarabiliriz diye düşünüyorum. Karınca misali, insanlığa insan olabilme adına bir damla su taşımak dileklerimle. Umutlar yeniden yeşersin. Biz insan olarak yaratıldık kulluk görevlerimizi unutmayalım. İnsanlık ölmesin.
​14.08.2025
Hatice KARAHAN

Bu yazıyı okudunuz mu?

Sıkışmışlık

SIKIŞMIŞLIK Son dönemde üzerine çok düşündüğüm bir konudan bahsetmek istiyorum. Çünkü 21. yüzyılda herkesin aşırı …