Şiir

Bir Avuç Vakar

Bir Avuç Vakar Mevsimi dışında yenen bir meyve gibi tatsızdı ilişkiler, Kabuğu parlak, içi kuru; ne lezzet var ne de özlem. Birbirine selam vermeyen gözlerin ardında İnsanlık, boş bir raf gibi unutulmuştu. Bu çağın insanı değildim, biliyorum. Karanlığı da, kararmış zihinleri de sevmeyeceğim. Küçük bir çocuğun avuçlarındaki merhameti aradım; Kaldırımlarda değil, kalplerde eziliyordu artık umut. Nice vakar sahipleri satıldı pazarlarda, …

Devamı

Deprem

Deprem Bizi biz yapan ne varsa kırıldı, yıkıldı, bir dev külçe halindeyiz. Dümdüz olmuş virane nefesler, sesler susmuş. Ne bir kapı gıcırtısı, ne avlu da bir sinek vızıltısı. Uzayıp giden ayakkabı, terlikler etrafa saçılmış, aralarına gizlenmiş duygular, ezilmiş. Antrede olan o altı ayaklı, döner askılık, bak bir parçası kendini nasıl da gösteriyor. Nerde ceketler, mantolar, çantalar, Biz enkaz altında kaybolan …

Devamı

Sesin Kaldığı Eşik

“İnsan bazen kapının önünde kalır; içeri girse hatıra, kalsa hasret…” Mehmet Mücahit Yurteri Sesin Kaldığı Eşik İnsan yuvasına bağlıdır, Bir çatı, bir sokak, bir şehir, Hatıraların dokunduğu duvarlar, Çocukluk kahkahasıyla büyüyen odalar… Aile; insanın ilk limanı, Bir annenin sıcak sesi, Bir babanın güven veren eli, Bir kardeşin paylaşılan ekmeğidir… Şehir; insanı hem büyütür hem yoğurur, Taş yollarında iz bırakır zaman, …

Devamı

Musalla

Musalla Soğuk taşın üstüne uzanınca büsbütün, Kaybettiğini anlarsın her şeyi bütün bütün. Bedenin sıcağından düşerdi ar tıkanlar. Yarın güneş doğsa da ısınmaz artık anlar. Gözleri gözlerimden çıkar yol aramakta. Feryadım ince ince beklemekte ramakta. Sular kuru ağaca can verince ilkbahar! Peki yıkanan beden, neden bize verdi har? Yolcu yolundaydı da yol kimin eseriydi? Kimine uzun süren yol bak kimine seriydi. …

Devamı

İki Psikopat Kanka

İki Psikopat Kanka Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, sokaklar özellikle kadınlar ve çocuklar için güvenli değil iken, yalancı ve ikiyüzlü insanlar el üstünde tutulurken, güvenip kimseye sırtını dönemeyecek kadar zaman kötü iken, üstelik soytarılar sultan iken, iki farklı kıtada yaşayan iki psikopat kanka varmış. İhtişamlı hayatlarının yanı sıra bulundukları makam itibarıyla çok güçlülermiş. O dönemin …

Devamı

Karmaşa

Karmaşa Gerçeklik arayışında geçen sanal zaman makinesi, Kaptırmış gidiyoruz, bilinmez uyuşmuş bir koyun sürüsü. Nereden nereye gittiğini var mı bir bilen? Yoksa her şey yolunda, mutlu muyuz harbiden!.. Gülümsemeyi unutmuş, kararmış yüzler. Her şey güzelde, farkında değil miyiz yoksa bizler? Arapsaçı ilişkiler, unutulmuş gerçek sevgiler. Sordunuz mu hiç kendinize! Neydim ne oldum diye. Paslanmış umutları, gamlı baykuş kimseler. Güneşin ışıkları …

Devamı

Nesne ile İnsan Arasındaki Bağ

Nesne ile İnsan Arasındaki Bağ Nesnelerle aramızda görülmeyen bir bağ vardır. Bu bağ pamuk ipliğine bağlı olduğu kadar eşsiz bir özelliği de beraberinde getirir. Bir kişi ile duygusal bir bağ kurmak istenirse ona hediyeler(nesne)alınır. Bir bakıma, maddeyi ölümsüz yaparak da herkesin kendi hikâyesini de görmesi bakımından özel bir alan açılır. Eşyalar, sadece obje olarak görmekten çıkarılırsa, ona zamandan ve mekândan …

Devamı

Arş-ı Âlâ

Arş-ı Âlâ … ufacık bir esintide eski kapılar gıcırdar rüzgarlı geceye küser öpülesi eller siz hiç anne ağıdı dinlediniz mi? ay ışığında kilitsiz kapıların ardında kurban sesi, kurban nefesi… demli çayın hüznünde karışır hava yağmurlu bulut kendi renginde sarılası günler döner geceye siz hiç çaresiz gözler izlediniz mi? siyah beyaz renksiz duvarların ardında kurban sesi, kurban gölgesi… gamlı bay-kuş uçar, …

Devamı

Meraklı Sorular

Meraklı Sorular Bir filmde sonbahar neden bu kadar hüzünlüdür? Neden hep umut verir, heyecanlandırır ilkbahar? Yaz dediğimizde neden güvenemeyiz o ışıltıya, sıcacık coşkuya? Kışın anlamı her zaman, ölüm mü demek oluyor hayatımızda? Gözlerimiz neden gökyüzünde hep bir şeyler arar? Kuşlar, bulutlar acaba neden neşe verir insana? Çiçeklerle dopdolu bir çelenk, ölümü hatırlatırken, Basit bir kır çiçeği neşeyle yaşama sevinci verir …

Devamı

Ala Ok

Ala Ok Varlığın tahılından Ögüttün ve un yaptın Bal damlatıp pınarından Bu hamuru sen kardın Fırlatıp ala okundan Yaktın ve kalbimde nardın Soyundurup zırhımdan Üfledin de ateşi harladın Yürüttün nice yollardan Şekilli adımları ben saydın Ben geçerken yoklardan Her yanımda sen vardın İlker Ko Haziran 2025/2CE4A6

Devamı