Şiir

Tekâmül

Tekâmül Camdandır dilsiz ve âmâ gözyaşlarım, düşünce kırılır, Öyle batar ki kalbime al bayraklara da boyanır. Nicedir anlayışsızlıklar birikti anlayışımda, Oysa biraz anlayış ki dağı ova yapar biranda… Bahar gelinliğini giydi de yaz saadetle doldu… Dertleri ki çeke çeke tahammül bile hamal oldu, Susuz kalan çiçeklerin dili çoktandır toprak oldu, Tekâmül yolunda hayat nicedir bize tesbih oldu, “Ya sabır!” çeke …

Devamı

Kip Kip ya da Tip Tip

İkilemler neden akıl çeler? Kayboluyorum soruların içinde… Akıl sandalım hangi yana devrilecek? Rüzgar estikçe dalgalar devleşecek… Bildiğim yaşamak niçin bana bu kadar yabancı? Bildiklerim, bilmediklerimin acısını niçin hafifletmiyor? Istırabımın nedeni hangisi? Soru sormayı bilsen ne olacak? Cevaplar dilsiz olduktan sonra!.. Hayatla izdivacımdan ölüm doğacak, Ve insanlar var tip tip Zamanlar bile kip kip Ben şimdi hangi zaman kipindeyim? Sen misin …

Devamı

Masumiyet Müzesi

Masumiyet Müzesi Ellerim de çiçekler beklerken bir edayı, Nasıl susturayım ki gönüldeki sevdayı. Sanki beton mikseri geçmiş yolumdan inat. Sen olmadan güzelim karanlık bu kâinat. Bir günüm bir günümden farklı olmasa idi, Sorgular mıydı başım, sevgi dolmasa idi? Nedir mahrem utancım, kıvrılıyor, iştahsız! Benim talihsiz başım duramaz hiç günahsız… Geçen günler doldurur, defterin sayfası kar. Havuçlu adama bak güneşe sevgi …

Devamı

Aklım

Ey ne yaptığını bilmeyen aklım! Bir sağa bir sola savruluverdin. Kalmadı sayende bir gizli saklım. Bir ona bir buna söyleniverdin. Sandın ki sırtına kanat gererler. Otursan altına minder sererler. Aç mısın tok musun diye sorarlar. Gördün mü nasıl da aldanıverdin. Varlıkta toplardın dostu ahbabı. Çekerdin ziyafet döner kebabı. Ne vakit bıraktın boşta ki kabı. Meclisten dışarı boylanıverdin. Sesinin heybeti dağı …

Devamı

Suskun Ayrılık

Seninle ne sevgili olabildik, Ne arkadaş, dost kalabildik. Her anımız ömre bedelken; Veda etmeden ayrılıverdik. Ümit TÜKENMEZ

Devamı

Yağmur ve Gece / Cezbe

Yağmur ve Gece … bambaşka yağmurlar yağar/eski günden zifir geceye ateşi ıs-lık-latan damlaları düşer/kara kapıya hayat bir hengame serde öteki yüzü vardır beşerin ıslaktır hece edecek bir sözü olacaktır elbette neferin laldır bir suskunluk baskın gelir/dili neylersin… söylene söylene uzaklaşır kervancıbaşı şerdir nefreti çağıran zaman sürüye kurtlar dadanır/serilir post ortaya belli ki ahmaklık boşa tüten dumanın tutunacak bacası yoktur bir …

Devamı

Edebiyatın Derin Yüzü Üzerine

Edebiyatın Derin Yüzü Üzerine Edebiyat. Edebiyatı tanımlamaya çalışırken özümdeki ben. Her ne kadar edebiyatın tanımı edebiyatçı yazarlar tarafından tanımlanamamış olsa da … Edebiyatın var oluş temelinde kimya ile birlikte edebiyat yatmakta olduğunu düşünebiliriz. Kimyanın işlenerek hal almasının temeli edebiyatla bütünleştirdiğimizdeki yansımadan gözümüzün kamaşarak dımağımız o güzelim hikmeten aldığımız haz-a zaman zaman doyamayız. Kimyayı işledikçe parıldatan edebiyattır … Bir maden taşı …

Devamı

Var mıdır / Var Benim

Mehmet ALTUNAY Hoş geldin kardeşim sen bu diyara Söyle Hakk’tan yana sözün var mıdır? Mescid’i Âksa’ya yolun hira’ya Var mı ya niyetin izin var mıdır? Hatice KARAHAN (Pinhan) Üstadlardan ilham alıp gelmişim El açtım Rahman’a sözüm var benim Görmeden Âksaya gönül vermişim Rabb’ime sunmaya tezim var benim Mehmet ALTUNAY Ne dersin insanlık nefret kusuyor Haksız haklı boğazlayıp asıyor Adalet kaybolmuş …

Devamı

Müsevver ,Terk-i Dîdâr, Yağmur ve Gece

Müsevver Resim: Mehmet Mücahit Yurteri Ol cenneti sorarsın nerede diye yanındaki cennettir dönüp baksana korkarsın cehennemde yanarım diye önündeki ateştir bir dokunsana… Alâ mıdır, valâ mıdır bilemem zor sorunun cevabını veremem… Minneti sorarsın hüzünlü günde daracık sokakta eskimiş handa cinneti sorarsın delilik serde gözünden gönlüne bir yakınsana… Öyle midir, böyle midir diyemem ol gönülün sevabını bilemem… Cennet ve cehennem senin …

Devamı

Satırlarda Aradım

Reca hasta yatağında, değmesin kimse bana, Şeb-i yelda gecesi misali bitmedi Tîr-i gam; Nâle-i cerihi duymadı İlahtan başka, Neredesiniz Ey Gülgûn Hümalar? Tan yeri kızıllığında yürürken mahzunca, Beka özlemi taştı yanaklarımdan semaya; Görünmez bir kudret serinletti ruhu-figanı, Mihr-engiz uyandı sanki bin yıllık uykudan. Dil-i şikeste kabuk tuttu, kaynamadı lâkin; Meyl-i Hak doğdu sinemde. Çemenzâr sardı her yanımı, Sessizce aktı içime …

Devamı