Bilgi Kapitalizmi Üzerine Düşünceler

Günlerdir yoğun bir şekilde farklı alanlarda okumalar yapıyorum. Dikkatimi çeken şey şu oldu: Bilgiyi bile tüketim nesnesi hâline getirmiş olabilir miyiz? Mesela son dönemdeki içeriklere bakıyorum; çoğu artık daha düzenli yazılmış, daha özenle hazırlanmış lakin aynı kalıp cümlelerin içinden çıkmış ve üzerine düşünülmemiş gibi. Yani her şey o kadar muazzam ki, okurken hata payı dahi bulunmayan bu cümlelerin, neden yorumlanmasının bile aynı formatta olduğunu düşünürken buldum kendimi.

Yazılan, çizilen her şey; dinlenen müzik, yapılan resim sanki artık yazarların, çizerlerin kendi içinden ve birikiminden ziyade, toplumun kendi sistemine hitap edecek şekilde ama onları sarsmadan, fazla dikkatleri üzerine çekmeden… Yani o içindeki gerçekliği dışarıya yansıtan değil de, sanal olarak oluşturduğumuz sosyal medya kimlikleri gibi, bilgi de, kendisinin dışında sanki sanal bir gerçeklik âlemine hizmet ediyor gibi. Üzerine düşünülmeyen, oku geç tarzı ya da “Aa, bu cümle güzel; alıntıla, paylaş, geç.” Derinleşmeden, hızlı bir şekilde cümleleri de tüketmiyor muyuz? Öyle hissettim.
Herkese yetişme isteği, her eğitimi alma, her resmi yapma, her yemeği pişirme, her konsere gitme, her diziyi takip etme… Çoğaltılabilir. Ama insanın var oluşunun bu kadar hıza uyumlanması biyolojik olarak mümkün değil ki. Bir de buna

yetişemedim diye içsel bir baskı yüklenince kendini yetersiz, değersiz, başarısız gibi etiketlemeye; sonra bunları başaranlar gibi değilim diye kıyas içinde hem bireysel hem de kendi yakın sosyal çevresi ile çatışmalar başlıyor.
Aslında bunun özü şu: Bizler zaman yönetimini gerçekten bilmiyoruz ama en önemlisi de ne istediğimizi bilmiyoruz. Ve üstüne aşırı bilgiye ve enformasyon girişine maruz kalıyoruz. Bu da bizi gerçekten derinleşmek konusunda eksik hissettiriyor. Bu konuda benim gibi düşünenlerin arttığını fark ettim.
Bu nedenle çözümleri üzerine neler yapılabilir düşünmek, kendi hayatımızda nasıl çözümler buluruzu düşünmek üzere bu pazar bu farkındalıkla sizi baş başa bırakıyorum. Zira çözüm, önce fark etmekle başlar.
İyi pazarlar.
Türkan Beyaz

Bu yazıyı okudunuz mu?

Aşkın Tek Lisanıdır Şiir

Resim: Kudret Apuhan Şiir, insanın içindeki sessizliğin dile gelmesidir. Bu öyle bir şakımadır ki bülbülün …