Yağmur ve Gece … bambaşka yağmurlar yağar/eski günden zifir geceye ateşi ıs-lık-latan damlaları düşer/kara kapıya hayat bir hengame serde öteki yüzü vardır beşerin ıslaktır hece edecek bir sözü olacaktır elbette neferin laldır bir suskunluk baskın gelir/dili neylersin… söylene söylene uzaklaşır kervancıbaşı şerdir nefreti çağıran zaman sürüye kurtlar dadanır/serilir post ortaya belli ki ahmaklık boşa tüten dumanın tutunacak bacası yoktur bir …
DevamıBülent Öntaş
Müsevver ,Terk-i Dîdâr, Yağmur ve Gece
Müsevver Resim: Mehmet Mücahit Yurteri Ol cenneti sorarsın nerede diye yanındaki cennettir dönüp baksana korkarsın cehennemde yanarım diye önündeki ateştir bir dokunsana… Alâ mıdır, valâ mıdır bilemem zor sorunun cevabını veremem… Minneti sorarsın hüzünlü günde daracık sokakta eskimiş handa cinneti sorarsın delilik serde gözünden gönlüne bir yakınsana… Öyle midir, böyle midir diyemem ol gönülün sevabını bilemem… Cennet ve cehennem senin …
DevamıSuna / Ruh-i Mahzen
Suna … Hangi taşın toprağın sesi olayım suna çiçekler bezemiş yüce dağları ovalardan nasıl haber salayım sana yazmak kolay anlatmak zor sevgili… Hangi sevdadan esir kalayım sana güzeller yazdırmış cihan tarihi harbi nasıl sual edeyim cana-na bakmak kolay göz göze gelmek zor sevgili… Coşkun suyu aşıran dağa bak hele nasıl da dalgalı gelir hergele sevda dairesi hiç sığar mı pergele …
DevamıÇ-öp Çiçeği
Ç-öp Çiçeği … yavaşladı yürüyüşler ağustosa doğru tembellik öncesi eski konteyner, saksıda çiçek eğilirim taş kaldırımların önünde, durduğum olmuştur aniden yaşamak ve yaşatmak üzerine aforizmalar mum çiçeği gibi gülüşler arada sırada ç-öp çiçeği kokar ayaklarımın altındaki yer neler oluyor hayatta neler saksıya yeniden diktim bir şeyler, umarım gül-üm-ser bir zaman sonra boy verir sarmaşık olur/kauçuktan/çiçekler kauçuktan çiçek olur mu demeyin …
DevamıArş-ı Âlâ
Arş-ı Âlâ … ufacık bir esintide eski kapılar gıcırdar rüzgarlı geceye küser öpülesi eller siz hiç anne ağıdı dinlediniz mi? ay ışığında kilitsiz kapıların ardında kurban sesi, kurban nefesi… demli çayın hüznünde karışır hava yağmurlu bulut kendi renginde sarılası günler döner geceye siz hiç çaresiz gözler izlediniz mi? siyah beyaz renksiz duvarların ardında kurban sesi, kurban gölgesi… gamlı bay-kuş uçar, …
DevamıTerennüm
Terennüm … daldan bir sevda düşer/aşağıdan yukarıya/tersince/ rüzgar eser yemyeşil otlar/kahverengi toprağın içine kaçar ve sen geçersin/aklımdan/eski gün gibi anlatmak zor/anlamak daha da çetrefilli/ nasıl mı dersen, işte öyle… içimden aşk kırıntıları geçer/sensiz/sessiz/ve kimsesiz yazdıkça başım dönüyor/biliyor musun itiraf etmek de sevdaya dair/eski hüzünleri/toplayıp gitmek de radyoda bir ayrılık şarkısı/yıllar öncesinden/şarap ekmek sabahın körü/sevdanın zoru/özlemdir özlem… neden adını sen koyarsın/bütün …
DevamıÖ/M/Ü/R/H/A/N/E
Ö/M/Ü/R/H/A/N/E Şu soğuk duvara bir A yazalım, ısınsın soluna sağına bir N/bir daha N, kavuşsun sonuna E konduralım/sarılsın sarmaşığa tutunsun… dört duvar/kilitli kapı/penceresiz pervane her an soğuk değildir ki ömürhane sen üzülme, üzülme A/N/N/E… bir isyan konduralım beyaz buluta gökyüzü mavisi, T/U/R/N/A uzak kalamam güne, yalınız değilim ki zifir gecede… duydum ki yeşeriyormuş otlar azıcık ötede gördüm ki çiçekler açıyormuş …
DevamıBohça ve Nakarat
Bohça boş hayalin düşmemişiz peşine ne yüzümüze gülene ne de gidene biz bilmeyiz ağlamaktan ve gülmekten başka bir çare ol sevda yolculuğu değildir sadece seferimiz bir tuba nefesi alırsak eğer biliriz ki türlü cihandadır ol kayıp cennetimiz… biz dünya bilmeyiz dünden bugüne ağlamaklı/bir garip/biçareyiz sonsuz hülyaya dalmayız/öğünden öğüne aç kalmaklı yamalı bir bohçayız bir garip çile ey dikensiz gül toplayan …
DevamıDulda / Maalmemnuniye / Konur
Dulda Konma bülbül duldasına, susar isen gül küser Güvenme yar sevdasına, gülerken rüzgar eser Güneşi vururken güne, gece selamı keser Uyanırken sabaha saraylar saltanatlar çöker Kolaydır ezberi kitabın başını, okudukça can çeker Giymiş atlas libasını, kim bilecek kim sever Gelir isen göze göze, yürekte neler neler Şarabı sev akşama sarıl, kalan kalır giden gider Ayfelin bahçesinden kimler geldi kimler geçti …
DevamıDilek Bağı
Dilek Bağı Herkese vicdanı kadar ömür Isınacağı kadar kömür Ne kimsenin hakkını ye ne sabahı akşamı sömür… Herkese cananı kadar can Barınacağı bir han Ne kimsenin damı akıtsın ne kapısı olsun viran… Herkese bakabileceği kadar gökyüzü Aydınlık bir yeryüzü Ne kimsenin gülüşü eksilsin ne durduk yerde çoğalsın hüznü… Sokağın başından sonuna kadar Uyuyor taşlar Herkese gücünün yettiği kadar isyanlar Kula …
Devamı