Tutun Hayata
Küçük ve sıradan, her gün olduğu gibi rutin bir hayata alışmış gidiyoruz kendimizce. İş güç, okul, gezme, tozma, eğlence, bazen de hüzün. Bazı zamanlar da çaresizlik…
Ne varsa hayata ve insana dair yaşıyoruz. İnatla ve azimle olmazları zorluyor, hayatımızı bir adım daha ileriye taşıyabilmek için çırpınıyor ve direniyoruz. Yaşamak aynı zamanda mücadele etmektir. Zorluğa, yokluğa ve imkansız görünün her şeye rağmen vazgeçmemektir.
Kolay olan bırakıp gitmek,” Tamam olmadı, denedim, başaramadım.” demektir. Oysa yaşama tutunmak için daima azimli olmak gerekir. Nereye kadar peki? Bir çoğumuz yılmış ve bezmiş vaziyette hayatımızı idame ettirmek zorunda kalıyoruz, malûm hayat herkes için çok farklı. Kimi rahat ferah içinde, kimisi ise daima zorlu yollarda, mücadele içinde. Yaşıyoruz ama öylesine.
Elden gelen de var gelmeyende. Ne sevinçlerimiz aynı ne de hüzünlerimiz. Kimi gülmeyi unutmuş, kimi de ağlamak nedir bilmez. Hiç kimse yaşamadığı bir şeyin ne olduğunu bilemez. Mutluluk bazen küçücük bir ayrıntıda bazen de maddiyatla ölçülen bir hediyede gizlenmiş. Kime ne kadar pay düşmüş hayat yolunda!..
İnsanoğlunun sınavları ayrı ayrı. Bazısı yüzünde çıkan bir sivilceyi dert eder, bazısı da ölüm kalım savaşı verir bir köşede. Kimisi nerede gezip, nerede günümü gün edeyim derdinde, kimisi de hayata tutunma gayretiyle mücadele vermekte. Yaşamak kime ve neye göre. Biri gülerken diğeri kim bilir hangi dertle hüzünlenmekte? Kaçımız düşünüyor acaba kendi harici insanların nasıl yaşam savaşı verdiğini!..
Sanki hepimiz kalıcıyız bu hayatta. Hep aynı standartlarda hep aynı alıştığımız rutinde. Oysa hiç bir şey sonsuza dek aynı seyretmez. Birbirini bugün delice seven yarın nefret eder belkide. Çok zenginim diye böbürlenen bir bakar sıfırı tüketmiş. Sağlığım yerinde diyen bir bakmışsın hasta olmuş derman peşinde. Neyin garantisi var peki ! Sonsuza dek sürecek hep böyle gelmiş böyle gidecek diyebileceğimiz ne var hayatta? Hiç bir şey yok. Çünkü kalıcı değiliz bizlerde.
Var olduğumuz her anın değerini bilmek ve ona göre yaşamak en değerlisi. Vazgeçmemek ve direnmekte hayatın süregelen mücadelesi. Tutunun hayata ve getirdiği tüm güzel ve sağlıklı günlere.
Tülin Erol
Temmuz 2025/ İstanbul