Sesin Kaldığı Eşik

“İnsan bazen kapının önünde kalır; içeri girse hatıra, kalsa hasret…”
Mehmet Mücahit Yurteri

Sesin Kaldığı Eşik
İnsan yuvasına bağlıdır,
Bir çatı, bir sokak, bir şehir,
Hatıraların dokunduğu duvarlar,
Çocukluk kahkahasıyla büyüyen odalar…

Aile; insanın ilk limanı,
Bir annenin sıcak sesi,
Bir babanın güven veren eli,
Bir kardeşin paylaşılan ekmeğidir…

Şehir; insanı hem büyütür hem yoğurur,
Taş yollarında iz bırakır zaman,
Eski çınarların gölgesinde,
Yaş alır, kalbin en kırılgan yanı…

Memleket…
Kimi zaman caddeleriyle hüzün,
Kimi zaman meydanlarıyla bayramdır,
Kulağında kalan bir sokak satıcısının sesiyle,
Geri gelir bütün bir mevsim…

Yuva, insanın kimliğidir,
Adını duvara kazıdığı çocuk,
Penceresinden yıldız saydığı gecedir…
Eşiğinde bekleyen özlem,
Kapısından girince sarılan huzurdur…

İnsan uğraşır yuvasını korumaya,
Bir tuğla eksilse, kalbinden tamamlar,
Bir pencere kararsa, düşleriyle aydınlatır,
Sevdiklerini sarar, kollar, yaşatır…

Ayrılmaya zorlanırsa yuvasından,
Ayrı kalırsa mahallesinden,
Dizleri titrer, sesi kısılır,
İçinde bir ateş yanar,
Toprağın kokusuyla titrer burun direği…

Kimi zaman kaybeder evini,
Mahallesini, bahçesini, sokaklarını…
Ama kabullenemez yitip giden sesi,
Uykusunda arar eski kapı gıcırtısını…

O yüzden özlemi derin olur,
Burnunun direği sızlar her hatırada,
Bir yıkık duvar görse sessizce eğilir,
Her eski fotoğraf, içinden bir parçayı konuşur…
Çünkü yuva bir mekân değil yalnızca,
Bir zamanın içine sinmiş varlıktır…

Ve…

Yuvası insandır, insan yuvasıdır…

Bakırköy, Mayıs 2025
Mehmet Mücahit Yurteri

Bu yazıyı okudunuz mu?

Bekl-emek

Bekl-emek   Beklemek hiç büyümemek, Sadakatin kollarında büyülenmek, Ve hiçbir şeye yetişememek, Zamanın kalbine bir …