Kırk Yama

İnsan bazen biriyle tanışıp
tüm yaşadıklarını susmak istiyor.
Ne gözyaşları okyanus oldu da bitmedi hüsran.
Ölüm kendine uğramayacak sanan ahmaklar
hep başkaları mı seçilir önden sanırsınız musallaya?
Bağrı kederle dolu pazen fistanlı kadınlar gördüm.
Ölenin ardından gözyaşları hiç dinmeyen
ve çalan kapının ardında babasını görme hayali kuran çocukları.
Hangi kulaklar duymasın ki bakışlarına değen çığlıkları
hangi gözler görmesin ki hayatlarını cehenneme çeviren vahşetleri.
Sağımız acı, solumuz acı
bir gitmedi başımızdan.
Ölümün bıraktığı yarım sevdalara tamam kader de
ihanetin öldürdüğü, yalanın zehirlediği sevgilerin
yası kaç asır daha sürecek peki?
Neye, nasıl duyarsız olacağımızı şaşırdık.
Üzüleceğimiz konuları sıraya alsak hangisi daha ağır basar.
Vatanlarından olan
ya hayatta kalır uzuvlarını bağışlarsın
veya lime lime parçalara ayrılır, aleme konu olursun.
Ölümlerden ölüm beğen dedikleri bu olsa gerek.
İyiler az yaşar, lâkin uzun sever.
Masumların ahı titretir gökleri.
Her yaşamın kader örgüsü zamanını bekleyecek.
Bir adımı korku, diğer adımı umuttur, herkes görecek.
Hangi yöne akıyor olsa da olaylar
dua dua çiçek açar umut her yeni gün.
Karanlık diye eylemleriniz
güneşi hayal etmekten vazgeçer mi gayret.
Ve biliyoruz
inanıyoruz kalbimizle
umut ediyor olmanın gülüşünü yenemeyeceksiniz.
Nurhan Karanfil
5.11.2025
Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
