Hikâye

Orhan Mehmet Mücahit Yurteri Yine sırtımı Midilli Adası’na vermiş, önümde Kaz Dağları’nın uzantısı olan Madra Dağları’na bakarak, Kuzey Ege’nin buz gibi lacivert sularında gömülmüş, kırk dereceye varan temmuz sıcağıyla inatlaşıyordum, sıcağa karşı soğuk kozunu öne sürerek. Bu benim yirmi beş yıldır değişmeyen bir zevkimdi. Eşsiz koylara sahip İzmir’in güzel ilçesi Dikili sahilinde aldığım iki katlı evim olduğu için çok şanslı …

Niçin Yazmalıyım? Fotoğraf: Bülent Öntaş Yazmaktan çok yazabilmeyi önemserim. Kullandığım sözcüklerim, cümlelerim anlaşılır olsun isterim. Süslü püslü cümlelerle fazla barışık değilim. Doğrudan eğip bükmeden saf, katkısız yazmak isterim. Yediden yetmişe okuyan her okurun anlayacağı sadelikte yazmaya özen gösteririm. Yazdıklarımı okuyan her can kendinden bir şeyler bulsun diye mümkün olduğunca değişik konuları işlemeye çalışırım. Üç yaşındaki çocuğun duyguları seksen yaşındaki erişkinin …

Fotoğraf : Bülent Öntaş  Gecenin Aritmi Gece vaktinde Beyoğlu’nun İstiklal Caddesini dik kesen sokaklarından hızlı adımlarla Tarbabaşı’na doğru, yakın bir arkadaşıyla birlikte yürüyordu. Arkadaşı ona neden bu kadar hızlı yürüyorsun diye sorduğunda bedensel ve zihinsel yorgunluğun da etkisiyle onu kısa bir cevapla geçiştirdi. Gün ortasından itibaren katılmış olduğu şiir etkinliğinin üzerine bir de mesleki toplantı eklenmişti. Katılacağı önceden belli olan …

Okumanın Güzelliği Elif, altı yaşlarında İri yeşil gözlü, uzun sarı saçlı yanakları al al bir çocuktu. Bozkırın ortasında akan bir ırmak kenarında iki yüz haneli bir köyde yaşıyordu. Irmağın etrafı uzun kavak ağaçları sıralıydı. Irmak, köyün girişinde kalıyordu. Elif her gün arkadaşları ile ineklerini otlatmaya su kenarına getiriyorlardı. Hayvanlar kendi hallerinde otlarken onlar suyun içinde oyun oynuyorlardı. Kuşlar onların neşesine …

Maskeler Ülkenin birinde hiç yalan ve sahtekârlık yoktu. İnsanlar her şeyi olduğu gibi gerçek haliyle söylerlerdi. Hiç kimse konuşurken, duygularını ifade ederken maske kullanmayı bilmezdi. Günlerden bir gün bu ülkeye bir satıcı geldi. İlk defa böyle bir satıcı görmüşlerdi. İnsanlar şaşkın şaşkın satıcının etrafını sardılar. Ağlayan, gülen, mutsuz, mutlu, neşeli, somurtkan, iyimser, şaşkın, öfkeli, sakin, düşünceli yüzler satıyordu satıcı… İnsanlar …

“Mürekkep Ülkesi / Öykü Yazdıran Öyküler!” Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan Çıktı!.. “Mürekkep Ülkesi” kitabı, 24 öykü ve minimal öykülerden meydana gelmektedir. Öykülerin yelpazesi çok geniş. Her öykünün sonunda bilinçli okuma için temel sorular ve ölçütler vardır. Böylelikle hem okuma seviyesini hem de yazma için bir öykü şablonu elde etmeyi amaçlamış bir eserdir. Öykülere kısaca değinecek olursak: “Aynasızlar” öyküsünde, büyülü gerçekçi …

Deli-kanlı ve Kadın İçindeki itkinin mahareti Estirdi gönlünü Oldu sevginin esiri Bir deli-kanlı Yumuşattı yüreğini Ayaklarına halı etti Mutlu etti sevdiğini Mutlu etti kendini Benliğini iyice eritti ve Geride kalan şeyi Sundu sevgilisine Ölümsüzlük beklercesine Kadın almadı ve itti Benliksiz olanı Sonra yüz çevirdi Onca benlik hayattı Anlamamıştı kadın Aşkta var olmanın Öte olduğunu Hayat hikayesinden Anladı deli-kanlı Sevdiceği Sadece …