Rüzgârlı Bahçe’nin Gölgesi Mehmet Mücahit Yurteri Gültepe, zamanın yorgun ayak izlerini taşıyan bir mahalleydi… Taş duvarları nem kokan eski binaları, birbirine sıkı sıkıya bağlı insanlarıyla bir dünyaydı burası… Gün batarken pencerelerde yanan sarı ışıklar, evlerin içinden taşan söyleşiler, şehir gürültüsüne meydan okuyan çocuk çığlıkları… Pencereden pencereye sohbet eden kadın ve kızlar, toz toprak içinde top oynayan çocuklarına bağıran analar…Ve bu …
DevamıHikâye
Duyulmayan Fısıltılar
Duyulmayan Fısıltılar Gece sessizdi; sönük sokak lambalarının zorlukla aydınlattığı dar sokak, sürüklendiğimiz kâbus gibi gerçekleri gizlemek ister gibiydi… Sokağın sonundaki terk edilmiş eski fabrika, solgun ışıkların altında karanlık bir mezarlığı andırıyor, fabrikanın bahçesinden gelen sislerin içinden, hayaletlerin siluetleri her an insanın karşısına çıkacak gibi duruyordu… Zehra, oturma odasında, eski bir koltuğun köşesine sokulmuş, düşünceli ve hüzün dolu gözüküyordu… Elinde tuttuğu …
Devamıİnsanı Yaşatan Neden
İnsanı Yaşatan Neden Yazar : Birgül Tombul Enes ve Cemre koridorda karşılaştılar. Birbirlerine gülümseyerek baktılar. İkisi de aynı sınıfta birbirleri hakkında ismi tam olarak konmamış bir yakınlıkta, iyi arkadaşlardı. Aslında ikisi de sürekli yan yana oturmayı istiyor, birinin konuştuğu herhangi bir konuya diğeri kayıtsız kalamıyordu. Üniversitenin ilk senesinden beri hemen hemen aynı dersleri almış ve kariyer hedeflerini aynı istikamette yürütmüşlerdi. …
DevamıGeçmişin Penceresi
Geçmişin Penceresi Güneşin altın ışıltılar serpiştirdiği lüle saçlarını, sağa sola neşeyle savurarak “Annee!” diye sesleniyor küçük kız. “Anneannem dedi ki, benim yaşımdayken o da seni sallarmış bu salıncakta” iki tarafından zincir sarkıtılmış bu eski tahta salıncağın önünde durmuş, küçük kızını yavaş yavaş sallarken onun neşesi bulaşıyor gülümseyişine. Baharın gelişini coşkuyla kutlayan sapsarı çiçeklerin kapladığı arazinin çok ilerisinde görünen evleri işaret …
DevamıLeblebili Ekşi
Leblebili Ekşi Yazar: Gülseren Gül Artık sesler birbirine karışmıştı. Elif, yere bağdaş kurdu; Acil olan hangisiydi, cümleler saçma sapan geliyordu. Elindeki on kuruşa dalmış, yüzünde bir saflık, sesinde şeker sevinci gibi bir yumuşaklıkla bakıyordu. Madeni para parmaklarına saklanmış ışıldarken, içten içe Elif’in acısını hissetmiş onunla konuşuyordu. Bir an öğretmenin, kızgın sesini hatırladı.” Sen ödevini yine mi yapmadın, …
DevamıDavetsiz Misafir
Davetsiz Misafir Üzerinde ‘Tarım Sözlüğü’ yazan kitabı mutfaktaki anneme gösterip “Babam tarımcılığa mı başladı?” diyorum gülerek. Pencereden bahçeye endişeli bir bakış atıp, “Ah! Sorma. Baban delirdi” diyor başını sallayarak “İki haftadır böyle… Gece, gündüz bahçede…” “Ne var ki bahçede?” diye meraklanarak kapıya gidiyorum ve donup kalıyorum. Babam, bir şeyler ekeriz diye ayırdıkları toprak alanda sandalyesine oturmuş, elindeki sopayı tarumar olmuş …
DevamıMetro
Metro Birgül Tombul Bir sarsıntıyla derin uykumun katmanları dağılıverdi. Annem bir yandan omuzumdan sarsıyor bir yandan da tiz ve öfkeli sesiyle tez canlı bağırıyordu. “Kutaaaay, kalksana daha kaç kere sesleneceğim sana. Her sabah aynı şey.” Artık ne söyleyeceğini sırasıyla biliyorum. O söyledikçe ben de gözlerimi açmadan içimden onunla beraber söylüyorum. “Kaç yaşına geldin, hâlâ ben uyandırıyorum seni. Akşam yatmaz, sabah …
DevamıMetro
Yazar: Birgül Tombul Bir sarsıntıyla derin uykumun katmanları dağılıverdi. Annem bir yandan omuzumdan sarsıyor bir yandan da tiz ve öfkeli sesiyle tez canlı bağırıyordu “Kutaaaay, kalksana daha kaç kere sesleneceğim sana. Her sabah aynı şey.” Artık ne söyleyeceğini sırasıyla biliyorum. O söyledikçe ben de gözlerimi açmadan içimden onunla beraber söylüyorum. “Kaç yaşına geldin hâlâ ben uyandırıyorum seni. Akşam yatmaz, sabah …
DevamıMenfaat Pazarı
MENFAAT PAZARI Yazar : Neslihan Kökci Düzmeciliğin pazarındayız. Gam tezgahlarıyla dolu tıklım tıklım. İnsanlığa çıkışmayan bozukluk melodilerinin yankısı; kiminin sığdıramadığı vicdanı geçitlerden. Ucuzluk yarışıyor kinlerden. Aynı torbalara büzüştürülen farklı yalanlar; ürperilmesi en haşinlisi… Zenginlik mi? Hırsızlıktan hallice cepler. Nefret yirmi beş kuruş, hakkaniyetlik ise bir yürekten satılık piyasada. İkinci yüzler bedava. Herkes uzanıyor, kimse görmüyor. Herkes birbirini çiğniyor, ama kimse …
DevamıElyasaların Cenneti
Elyasaların Cenneti Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil bir köyde Elyasa ve Göktuğ adında iki çocuk yaşarmış. Onlar daha bebekken tanışmışlar ve o günden sonra hiç ayrılmamışlar. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanır, köyün sokaklarında kahkahalar atarak koşar, akşam olup yıldızlar gökyüzünde parlayınca bile hâlâ oyun oynamaya devam ederlermiş. Birbirleriyle öylesine iyi anlaşmışlar ki, aralarında hiç kavga bile çıkmazmış. Bir …
Devamı