Mehmet Mücahit Yurteri

Biyografi Yazar, 20 Ocak 1955’te Bakırköy/ İstanbul’da doğdu. İlkokul ve lise eğitimini Bakırköy’de tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Harita Mühendisliği okudu. Kırk yıl özel sektörde insan kaynakları bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. Bu zaman zarfında çok karakterler gözlemledi. Emekli olan yazar, kendini tamamen sanata vermiş bulunmaktadır. İlk öykü kitabı “Nergis” Ekim 2017’de Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan yayınlandı. Yine Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan Nisan 2020 tarihinde çıkan “Şiir ve Öykü Bahçesi” Antoloji Kitabında “Otobüs” adlı öyküsü yayınlanmıştır. Ayrıca bu güne kadar Halk Edebiyatı Dergisi’nde on sekiz öyküsü yayınlanmış olup halen düzenli olarak dergide öykü yazmaya devam etmektedir.

Kapılar Yollar

“İnsan kapıları seçtiğini sanır, oysa yol çoktan onu seçmiştir…” Mehmet Mücahit Yurteri Kapılar Yollar Bir nefeste başlar insan, Gözlerini açtığı ilk yer, Ne bir seçimin izini taşır, Ne de bir yön levhası fısıldar geleceği… Bir beşik serilir kaderin avlusuna, Ve oradan başlar yürüyüş… Ayakları çıplaktır ilk, Yolun taşını, çamurunu, her acısını tanır, Ve önünde, Birer düş gibi rengarenk kapılar belirir: …

Devamı

Rüzgârın Elleri

“Bazı eller dokunmaz, sadece götürür… Bazı rüzgârlar, bir bakışı ömür boyu taşır…” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Rüzgârın Elleri Onu ilk gördüğümde, kayaların suskun omzuna yaslanmıştı… Bakışları, ufkun ötesine sürgün edilmiş gibiydi… Düşünceleri mi savruluyordu rüzgârla?.. Yoksa içindeki kırgınlık mı dökülüyordu denize, sessizce?.. Gökyüzü gri bir ağıt gibiydi, deniz, bulanık bir hıçkırık gibi… ama o gözler, o …

Devamı

Göçmen Kanatlar

“Göç, yalnızca yer değiştirmek değil; hafızayı sırtında, cesareti kanadında taşımaktır…” M. Mücahit Yurteri Kara Kalem: M. Mücahit Yurteri Göçmen Kanatlar Mehmet Mücahit Yurteri Bataklığın üstünde akşam, kızıl bir ipek gibi suya düşerken, sivrisineklerin uğultusu yalnızca kanat sesi değildi; gökyüzünde yankılanan bir tarihin, bir hayatın, bir damla cesaretin uğultusuydu… Sazlar titreyerek suya dokunuyor, her titreyiş bir fısıltı, bir sır, bir hatıra …

Devamı

Bir Bulutun Ardında

“En büyük ihtiyaç, çoğu zaman ihtiyaçsızlık değil… Hakça bölünmüş bir dünyadır.” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Bir Bulutun Ardında Bazen; içimde bir kıpırtı doğar, Gecenin en sessiz yerinde büyüyen bir fısıltı gibi… Bir bulut çağırır beni: Gölgesini omzuma atar, Gizli göklere doğru sürükler… Rüzgârın avuç içleriyle yüzümü okşadığı o an, Zihnimin labirentinden sıyrılıp, Kuşların hafızasında erimek isterim… …

Devamı

Zamanın Rüyasında Bırakılmış Çocuk

“Zaman, unuttuklarımızı değil, içimizde büyüttüğümüz gölgeleri taşır…” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Zamanın Rüyasında Bırakılmış Çocuk Bazen içimizde bir sızı, yüzümüzde titrek bir hüzün, Bir rüya gibi geçip giden o zamanları hatırlarız… Rüzgârla konuşan çayırlar, Kendini sonsuz sanan küçük adımlar… Saklambaçta gizlenen yalnızlıklar, Körebe oyununda gözlerimizi bağlayan bilinmezlik… Dönüp bakarız geriye, Kasaba yollarında silik ayak izlerine, Kır …

Devamı

Sessiz Feryat

“Sessizliğin en derin yankısı, kalbinin feryadıdır…” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Sessiz Feryat Yalnızlık… Ne kadar derin, ne kadar ıssız, Derin bir uçurum gibi, Sesini yutan bir boşluk, İnsan denizinde yankılanmayan bir çığlık… Ne bir dokunuş ulaşır, ne bir ses uzanır, Ne acının adı vardır, ne de bir teselli… Sadece içten içe kanayan bir sızı, Kendi içine …

Devamı

Kırık Zaman Defteri (Son Sayfası Yazılmamış Bir Öykü)

Kırık Zaman Defteri (Son Sayfası Yazılmamış Bir Öykü) Kara Kalem: Mehmet Mücahit Yurteri Mehmet Mücahit Yurteri Bakırköy’ün arka sokaklarında zaman, sanki biraz daha yavaş akardı… Beton duvarlara sinmiş çamaşır deterjanı kokusu, sabah ezanıyla karışan martı çığlıkları, kaldırım kenarlarında unutulmuş çocuk çorapları ve yorgun bir güne uyanan insanlar… Burası Çınarlı Sokak’tı… Herkesin birbirini tanıdığı bir sokak… Çınarlı… Gülistan Abla, pazarda en …

Devamı

Kimdir Esir?

“Zinciri kırmak, bazen yalnızca aynaya bakmaktır; kendini hatırlamak, en büyük özgürlüktür.” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem :Mehmet Mücahit Yurteri Kimdir Esir? Zincir… Bir bilekte değil yalnızca; Bazen bir bakışın sessizliğinde, Bazen bir düşüncenin gölgesinde örülür… Mapus… Demirden örülmüş bir kafes midir yalnızca?.. Yoksa hayatın içindeki görünmez parmaklıklar mı?.. Çöker insanın omzuna Bir kuş misali, Gökyüzünü içinde taşıyıp uçamayan… Bedel ödeyenler …

Devamı

On Metrelik Kumaş

“İnsan, yoklukla sınanmaz aslında… Asıl sınav, fazlalığın gölgesinde başlar…” Mehmet Mücahit Yurteri Kara Kalem : Mehmet Mücahit Yurteri On Metrelik Kumaş Yemek… Bir lokma hayat Nefes… Ciğerde titreyen umut Uyku… Geceyle yapılan eski bir barış Örtünmek… Utancın kumaşla buluşması Barınmak… Taşa sığınan tenin duası Bunlar yeter mi insana? Yetmez… Çünkü insanoğlu, Gölgesine bile sahip olmak ister bazen. Daha fazlası… Hep …

Devamı

Hiç ve Ötesi

“Evren sonsuz, insan ise yalnızca bir kum tanesi, belki de ondan daha az…” Mehmet Mücahit Yurteri Hiç ve Ötesi İnsanoğlu, zamana zincirlenmiş bir gölge, Sırlar peşinde kör bir rüzgâr gibi… Koşmuş durmuş, soluk soluğa, Bilinmezin soğuk nefesi teninde… Peki, yakalayabilmiş mi?.. Ellerinde sadece boşluk mu var?.. Belki hiç, Belki yalnızca bir yankı… Merak etmiş; ruhunun karanlık kuyularını, dünyanın fısıltılar ile …

Devamı